12.28.2015

Namus orada aranmaz !

Daha 13 yaşında.. On üç Yaşında sevimli, dünyalar tatlısı bir kız çocuğu. Şerefsizin biri geliyor tecavüz ediyor. Korkuyor küçük kız kimseye anlatamıyor derdini, kimseye seslenemiyor. İçin için yiyor kendini. Reşit yaşa gelince, erkek arkadaşları olunca aklında hep o korku, hep o sorular ; "Öğrenince ne tepki verecek ?" "Bana inanacak mı ?"

Sonra asıl korkular başlıyor. Evlenecek yaşa gelince dert ediyor kendine ve kararını veriyor. "EVLENMEYECEĞİM BEN". Kedi alırım kendime, küçük sevimli bir şey. İki göz odalı evimde yaşarım ben onunla. Kimseye ihtiyacım yok  ki benim. Kedim ve ben yeteriz birbirimize.

Öyle değil küçük kız! Hayat öyle değil. Orada aranmaz namus. Edep, namus orada değildir.  Gene al kedini sen, sizin mutlu sıcak yuvanızda, eşine ve sana, anlayışla, saygıyla, sevgiyle yaşadığınız evde sizin bu yaşantınıza tanık olsun oda.


Biliyorum bizde böyle. Kafalar hep aynı yönde. At gözlükleriyle bakılıyor hayata. Severse birisi, güvenirse sana, değer verirse sana görmez onu. Ona bakan adam (pardon adam demişim !) madem o kadar meraklı soğanla evlensin. Zar daha çok onda. Onunla oynasın.

Utanması gereken sen değilsin. Utanması gereken sevdiğim dediği kişiye o gözle bakan, bir an bile olsa şüpheye düşendir. Utanması gereken bu zihniyeti taşıyandır. Sen utanma, sıkılma.

Gün gelecek birisi çıkacak karşına küçük kız. Birisi gelecek sen ben değil artık BİZİZ diyecek, Gelinliğini giyip çıkacaksın evinden, boy boy çocukların olacak.

Olmaz küçük kız cezalandırma kendini. Kendine bunu yapma. Zamanla göreceksin, her şey çok güzel olacak...

1 yorum:

  1. NOT ! !
    Bu konu yoruma kapalıdır. Yorumların hiç biri yayımlanmayacaktır.
    Gavatlığınız da, hödüklüğünüzde, geri kafalılığınızda size kalsın !!!!

    YanıtlaSil

Aşağıdan "Anonim" seçeneğini seçerek isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz :)